Rechercher dans ce blog

Wednesday, June 30, 2021

Venüs’te olası yaşam: Yeni bir organizma türüne işaret ediliyor - Gazete Duvar

Peter Dockrill

2020 yılının sonlarında, Venüs’teki yaşanabilirlik potansiyelinin ne olduğuyla ilgili soru, bazı bilim insanlarının bir biyo-imzanın delili olabileceğini ileri sürdüğü, gezegen atmosferindeki ‘fosfin’ maddesinin saptanması neticesinde odak noktasına geldi.

Araştırmacılar arasında bu meseleyle ilgili pek çok görüş alışverişi yapılsa da, bu keşif Venüs’ün -meşhur zehirli ve cehennem benzeri ortamının- yaşama elverişli olabileceği fikrine gösterilen ilgiyi yeniden canlandırdı.

KEŞİF SEFERLERİ ÇOĞALIYOR

Bir rastlantı sonucu, NASA, -onlarca yıldır ilk kez- Venüs’ü araştırmak üzere iki yeni uzay aracı gönderiyor ve bu görev, hiç de misafirperver olmayan bu dünyanın yaşanabilir olup olmadığı hususunda bize şimdiye kadarki en berrak fikri sunabilir. Öte yandan, gelecekte yapılacak bu keşifler şu an için birkaç yıl uzağımızda; yine de, geçen hafta yayınlanan yeni bilimsel tespitler, belki de yakın gelecekte Venüs’teki yaşam belirtilerinin saptanmasıyla ilgi çok da heyecanlanmamamız gerektiğini gösteriyor.

Belfast’ta bulunan Queen’s University’de mikrobiyolog olan John Hallsworth’ün öncülüğünde yürütülen bir araştırmaya göre, Venüs’teki bulutlarda bir su varlığına rastlanmaması, yaşamın, en azından bildiğimiz haliyle ortaya çıkmasını engelliyor zira burada organizmaların faaliyet göstermeleri için gereken miktarda su bulunmuyor.

Araştırmacılar, atmosfer hakkında yaptıkları değerlendirmelerde, bağıl nemin etkin bir eşdeğeri ve termodinamik bir parametre olan ‘su aktivitesi’ ölçümlerini gerçekleştirirken, Venüs’ün atmosferinin Dünya’dakilere benzeyen organizmaların hayatta kalması için aşırı derecede kurak olduğunu ortaya çıkardılar.

SU AKTİVİTESİ YAŞAM İÇİN FAZLASIYLA DÜŞÜK

Araştırmacılar, yayınladıkları makalede, “Su aktivitesi, mikrobiyal hücreler açısından işlevselliğin güçlü bir belirleyicisi olarak hareket eder; bu yüzden, yaşanabilirliğin önemli belirleyicilerinden biridir” diyorlar.

Su aktivitesi (minimum) 0’dan (maksimum, yüzde 100 neme yakın olan) 1’e kadar uzanan bir ölçekte ölçülür. Bilim insanlarının bildiği kadarıyla, organizmalardaki biyolojik işlevler 0.585 su aktivitesi düzeyinin altındayken faaliyetini durdurur; ‘Aspergillus penicillioides’ gibi dayanıklı kserofil mantar türleri ise bilinen en düşük sınırı gösterir. Maalesef, Venüs’ün -büyük kısmı sülfürik asit damlacıklarından oluşan- kuru bulutları, su aktivitesi açısından 0.585’e bile yaklaşamıyor; araştırmacılar bu seviyenin 0.004 olduğunu belirtiyorlar.

Farklı biçimde söylersek, Venüs’ün sahip olduğu atmosfer, varsayımsal yaşam eşiğinden 100 kat daha kuru ya da araştırmacıların söylediği üzere, “Bilinen ekstremofiller [yaşam için en sert koşullarda bile varlığını sürdüren organizmalar/ç.n.] için gerekli olan 0.585 sınırının bile tam iki kat altında.”

Aynı ölçekle, Mars’ın sahip olduğu atmosfer de yaşam söz konusu olduğunda çok kuru gibi görünebilir; fakat ≤0.537 su aktivitesi seviyesi, Venüs’le karşılaştırıldığında yaşanabilir aralığın yalnızca biraz altında kalıyor.

DİĞER GEZEGENLERDE DURUM NASIL?

Bununla birlikte, su aktivitesi açısından, Jüpiter’deki bulutlar yalnızca -10°C ilâ 40°C arasındaki sıcaklık düzeylerinde biyolojik faaliyete olanak sunan su aktivitesi düzeylerini sergiliyor; buna karşın, araştırmacılar bu durumun bulutların yaşama elverişli olup olmadığını değerlendirmede yalnızca ilk adım olduğunu, bulutların barındırdığı diğer kimyasal bileşenlerin de bunu etkileyebileceğini ifade ediyorlar.

Benzer şekilde, Dünya’nın atmosferinde, yalnızca alt troposferde gerçekleşen su aktivitesi yaşam için elverişli, üst stratosfer ve mezosfer katmanları yaşanabilir olamayacak kadar kurudur.

Güneş Sistemi’nde bulunan -Satürn, Uranüs ve Neptün de dahil olmak üzere- diğer gezegenler bağlamında aynı tür analizleri yapmak için atmosferik tutarlılıkları hakkında şimdilik yeterli veriye sahip değiliz; yine de bu durum gelecekte, özellikle de James Webb Uzay Teleskobu (JWST) faaliyete geçtiğinde değişebilir.

Elbette, Venüs ve Mars’ın sahip olduğu atmosferler Dünya’da bulunan ekstremofiller için bilinen yaşanabilirlik sınırlarından çok daha kuru olduğu için bu gezegenlerde yaşamın tamamen imkânsız olduğu söylenemez. Yalnızca bilim tarafından bilinen herhangi bir organizmadan aşırı derecede farklı olması gerekir. Hepsi bu.

Araştırmacılar, “Elimizdeki çalışmaya dayanarak, en azından bildiğimiz yaşam söz konusu olduğunda, Venüs’ün atmosferindeki [olası] yaşam hakkında akla yatkın bir hikâye anlatabilmek için niteliksel açıdan yeni bir organizma türü hayal etmemiz gerekiyor” diyorlar.


Yazının orijinali Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

Adblock test (Why?)


Venüs’te olası yaşam: Yeni bir organizma türüne işaret ediliyor - Gazete Duvar
Read More

No comments:

Post a Comment

Xiaomi bir daha güncelleme almayacak 5 akıllı telefonunu duyurdu: İşte liste - DonanımHaber

Teknoloji Editörü 2 Oy Ver Tam Boyutta Gör Xiaomi, bir daha asla güncelleme almayacak akıllı telefonlar listesini güncelledi. ...